Tarih: 22 Kasım 2016
BASINA VE KAMUOYUNA
BİLİRKİŞİLİK KANUNU TBMM’YE YENİDEN GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE İADE EDİLMELİDİR
Birliğimizin ve bağlı Odalarımızın gerek Adalet Komisyonuna bizzat katılıp sözlü olarak gerekse yazılı olarak sunduğu görüşleri dikkate alınmaksızın hazırlanarak TBMM’ne sunulan Bilirkişilik Kanun Tasarısı, 02-03 Kasım 2016 tarihlerinde TBMM Genel Kurulunda görüşülerek kabul edilmiştir. Halen Cumhurbaşkanının önünde duran, imzalanıp Resmi Gazete’de yayımlanması ile uygulanmasına başlanacak olan Kanun, bir dizi olumsuzluklar içermektedir. Şöyle ki;
· Bilirkişilik Hizmetleri siyasi iradenin şemsiyesi altına girecektir.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Bilirkişilik Daire Başkanlığı’na, Bilirkişilik alanında uzmanlıkları tespit etmek, etik ilkeleri belirlemek, temel eğitimin usul ve esaslarını belirlemek, özel hukuk tüzel kişilerinin ve bu tüzel kişilik bünyesinde bilirkişi olarak çalışacak kişilerin taşıması gereken nitelikleri belirlemek, gibi görevlerin yanı sıra bilirkişilerin denetimine ve performansına ilişkin usul ve esasları belirlemek ve bilirkişilik listesi ve sicilini tutmak görevleri de verilmiştir. Sicil ve performans denetimi gibi iki kritik konuda karar verici mevkiin Bakanlık olması, bilirkişilerin boynuna bir ilmek geçirmek ile eş anlamlıdır. Zira Bakanlık elinde bulundurduğu bu güç ile istediği/istemediği bilirkişileri tasnifleyebilecektir.
· Bilirkişi şirketleri kurulacak ve bilirkişiler şirket çalışanı (işçi) olarak hizmet verecektir.
Bilirkişi tanımında; “Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya “özel hukuk tüzel kişisi’’ denilerek bilirkişilik alanının ileride bu amaçla kurulacak şirketlere teslim edilmesinin yolu açılmıştır.
Her ne kadar tüzel kişilikte(şirkette) çalışan kişilere bilirkişi olma ve listede yer alma şartı getirilmiş ise de, bu uygulama ile, özel ve teknik bilgiye dayalı aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğünü bizzat yerine getirme mecburiyeti bulunan ve bu yüzden başkasına devredilemeyecek bir kamu görevi yapmakta olan bilirkişilerin, görevlerini bağımsız olarak yerine getirmeleri mümkün olmayacak, bilirkişilik hizmeti ticarileşecektir.
· Halen bilirkişilik yapmakta olan üyelerimiz yok sayılmaktadır.
Yasaya göre, yıllardır bilirkişilik yapan mühendis, mimar şehir plancıları, bundan önce aldıkları eğitimler ve deneyimler yok sayılarak Bakanlık veya yönlendirdiği kurum/kuruluşlardan temel eğitim almak şartı ile listelere girebilecektir. Daha düne kadar alanında uzman olduğu kabul edilen mühendis, mimar şehir plancıları, tasarının kanunlaşması ile zorunlu eğitime tabi tutulacaktır. Her yasaya eklenen, müktesep hakları düzenleyen geçici maddeler bile Bilirkişilik Kanunu’nda yoktur.
TMMOB olarak bilirkişilerin tarafsızlığını ve bağımsızlığını ortadan kaldıracak; yargı kararlarına gölge düşürecek Bilirkişilik Kanunu’nun tekrar görüşülmek üzere TBMM’ye iade edilmesini talep ediyor, başta bilirkişilik veren üyelerimiz olmak üzere tüm üyelerimizi bu Yasa’nın geri çekilmesi için vereceğimiz mücadelede yanımızda olmaya çağırıyoruz.
Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
23 Kasım 2016 / gemimo.org